Ceza Hukuku

Cinayete Teşebbüs Suçu ve Cezası

Bizi Arayın ............... Whatsapp

Cinayete teşebbüs, kasten insan öldürme suçunun bir aşaması olarak değerlendirilir. Bilerek yaralama suçuyla birçok benzerlik gösterir. Özellikle, öldürmeye teşebbüsün de aslında bir nevi yaralama eylemi olduğu söylemek gerekir. Türk Ceza Kanunu’nun 5237 sayılı maddesi, suça teşebbüs durumunu açıkça tanımlar. Bu maddeye göre, bir kişi, kasten işlemek istediği suçu icra etmeye başlamışsa ancak dışsal nedenlerden dolayı suçu tamamlayamamışsa, bu durumda teşebbüs suçundan sorumlu tutulur. Teşebbüs hali, icra aşamasında tamamlanamayan suçlar için uygulanır.

Fail, bilerek öldürme suçundan ceza alacak olsa da teşebbüs nedeniyle cezası indirilir. Yargıtay teşebbüsle kasten suçunu ayırt edebilmek için bazı kuralları uygular.

Bu kurallar, olayın niteliğine ve fail ile mağdur arasındaki ilişkiye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Özellikle, fail ile mağdur arasındaki husumetin nedeni ve niteliği, suçların birbirinden ayrılmasında kritik rol oynar. Örneğin suçta kullanılan aracın türü, olay esnasında uygulanan güç ve mesafe gibi unsurlar önemli ölçütler arasında yer alır. Ayrıca, mağdurun vücudunda meydana gelen yaraların yerleriyle nitelik ve nicelikleri de dikkatle incelenir. Eğer yaralar öldürücü mahiyetteyse ve fail, mağduru hedef alarak hareket etmişse, durum cinayete teşebbüs olarak değerlendirilir. Dolayısıyla, cinayete teşebbüs ile bilerek yaralama suçlarının belirlenmesinde dikkatli değerlendirme yapılması gerekir. Yapılan değerlendirme hem mağdurun durumunu hem de failin eylemlerinin niteliğini kapsar.

Cinayet ve Öldürme Arasındaki Farklar

Cinayet ve öldürme kavramları, ceza hukuku çerçevesinde önemli ayrım taşır. Fail, birinin hayatına son verme amacıyla hareket ediyorsa, durum kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilir. Akabinde çok ağır cezalarla sonuçlanır. Öte yandan, eğer failin amacı yalnızca yaralama ise, bu durumda kasten yaralama suçu gündeme gelir. Kasten öldürmeye teşebbüs cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis yerine belirli süre hapis cezasıyla sınıflandırılır. Ayrıca bilerek yaralama cezası daha hafif olur. Bu nedenle, niyet ile amaç, cinayetle öldürme arasındaki en kritik unsurları oluşturur.

Cinayet önceden tasarlanmış eylem olarak tanımlanır. Suçlu, cinayet işlemek üzere plan yaparak planı gerçekleştirmek için adımlar atmıştır. Bu durum, cinayeti daha ciddi suç haline getirir. Aynı zamanda failin cezai sorumluluğunu da artırır. Adam öldürme ise, daha çok dürtüsel şekilde gerçekleşerek önceden düşünülmeden ortaya çıkar. İki kavram arasındaki temel fark, hukuk sisteminin her iki suç türüne yaklaşımını belirler. Ceza Kanunu açısından bakıldığında, cinayet ve adam öldürme farklı yasal düzenlemelere tabidir. Örneğin, Cinayet Ceza Kanunu’nun 289. Maddesinde tanımlanırken, adam öldürme 287. Maddede ele alınır. Bu farklılık, her iki suçun da yasal olarak nasıl ele alındığını ayrıca ceza sistemindeki yerini belirler.

Cinayet Teşebbüsünde Daha Ağır Cezalar Neden Uygulanır?

Cinayet teşebbüsü, Türk Ceza Kanunu kapsamında önemli yer tutar. Benzer suçlarda cezaların belirlenmesi amacıyla çeşitli unsurlar dikkate alınır. Kasten öldürme suçunun, TCK’nın 81. maddesinde tanımlanan basit şekli ile 82. maddesinde bulunan nitelikli halleri içerisinde önemli farklar yer alır. Basit kasten öldürme, ani bir öfke veya boş vermişlik durumunda işlenen suçları kapsar. Benzer hallerde failin cezası 9 yıldan 15 yıla kadar hapsedilir. Ancak suçlarda failin niyeti ve eylemin niteliği, cezanın belirlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Nitelikli bilerek öldürme suçu ise, daha ağır sonuçlar doğurarak failin suçun işlenişine ilişkin daha fazla kast taşıdığı durumları kapsar.

Örneğin, önceden planlama, acımasızlık veya özellikle zalimce davranışlar gibi unsurlar, suçun nitelikli hale gelmesine neden olur. TCK’nın 82. maddesinde belirtilen nitelikli hallerde kasten öldürmeye teşebbüs eden fail, 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşır. Verilen yüksek cezalar, toplumda ciddiye alınması gereken suç olan kasten öldürmeye yönelik her türlü teşebbüsü caydırmayı amaçlar. Teşebbüs halinde bilerek öldürme suçlarında, failin amacının ne olduğuyla eylemin nasıl gerçekleştirildiği de önemlidir. Örneğin, kişinin başkası üzerinde ciddi zarar vermek amacıyla silah kullanması ya da zehirleme gibi yöntemlere başvurması, suçun nitelikli hallerini oluşturur. Bu tür durumlarda, failin eyleminin toplumda yarattığı tehlikeyle olası sonuçlar, cezanın ağırlaştırılmasında etken olarak dikkate alınır. (Bkz. Nitelikli Kasten Öldürme ve Teşebbüs)

Cinayet Teşebbüsünde Delillerin Önemi

Cinayet teşebbüslerinde deliller, adaletin sağlanmasıyla suçların aydınlatılması açısından kritik öneme sahiptir. Olay yerinde bulunan izler, kanıtlar ve deliller, suçun nasıl işlendiğini anlamak için anahtar niteliğindedir. Örneğin, olay yerinde bırakılan kan, kıyafet parçaları veya mermi kovanları gibi unsurlar, failin ne tür silah kullandığı ortaya çıkarır. (Bkz. Bıçakla Adam Öldürme ve Teşebbüs) Aynı zamanda kaç kişinin orada bulunduğu gibi önemli bilgileri ortaya koyar. Alınan bilgiler hem olayın dinamiğini çözümlemek hem de suçun niteliğini belirlemek için büyük önem taşır. Delillerin sağladığı diğer avantaj, failin kimliğinin tespit edilmesidir. Olay yerinde yer alan parmak izleri, DNA örnekleri gibi biyolojik aynı zamanda fiziksel deliller bunlara örnektir. Deliller olayla bağlantılı kişilerin kimliğini belirlemede önemli rol oynar.

İncelenen deliller, adli bilimler alanında uzman ekipler tarafından incelenerek, şüphelilerin tespit edilmesini kolaylaştırır. Böylece, suçluların yakalanması ve adaletin yerini bulması sağlanmış olur. (Bkz. Yanlışlıkla Adam Öldürme Suçu ve Cezası)Olayın zamanlamasının belirlenmesi delillerin sağladığı diğer önemli katkıdır. Olay yerindeki delillerin durumu ile diğer bulgular dikkate alınarak kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Böylece olayın ne zaman gerçekleştiği tahmin edilir. Bu, soruşturmanın yönlendirilmesine ayrıca olayın arka planının aydınlatılmasına yardımcı olur. Örneğin olayın ne zaman oluştuğuna dair ipuçları, zaman çizelgesini netleştirerek tanık ifadeleriyle çelişen durumların ortaya çıkmasını önler. Delil toplama süreci, yalnızca olay yerindeki delillerle sınırlı değildir. Söz konusu deliller, soruşturmanın diğer aşamalarında kullanılacak yeni delil kaynaklarının keşfine de kapı aralar. Olay yerinde elde edilen bilgiler, polis ile adli bilimlerin takip edeceği yolları belirler.

Yorum yapın